Çevredeki yöre halkı tarafından bilinen fakat bir girişimci tarafından orman müdürlüğünden kiralanıp
dinlence yeri olarak turizme açılmadan önce varlığından herkesin haberdar olmadığı (hala çok insan trafiği yok ) doğayla başbaşa kalınabilecek güzel bir yer. Yol tabelalarını doğal olarak bu işletme hazırladığı için kendilerine göre ilgi çekici bir isim bulmuşlar. Şelale Değirmendere adıyla bilinen dere üzerinde olduğundan Değirmendere Şelalesi demeyi daha doğru buldum. Buraya Değirmendere denmesinin sebebi ise üzerinde eskiden sudeğirmenlerinin olması. Günümüze kalmış yıkıntılar içinde eski birkaç değirmentaşını dere boyunca görmeniz mümkün.
Şelale, kaynaktan çıkan suyun 150 -200 mt.sonra büyük yekpare taşlardan basamaklar halinde süzülüp oluşturduğu havuzlarda birikip arkası sıra 3-4 mt.yüksekliktenden aşağıya dökülmesinden oluşmakta. Yukarı çıkmak için ahşapdan merdivenler ve küçük köprüler yapılmış.
Şelaleden akan su miktar olarak kücük bir dere kıvamında ama oluşturduğu manzara muhteşem. Şelalenin döküldüğü yerde doğal tahribat yapılmadan ağaçlar arasına çardaklar ve dinlence yerleri yapılmış bir restoran mevcut. Soğuk birşeyler içmek aynızamanda canlı alabalık yemek için ideal. Şelalenin oluşturduğu doğal havuzdaki kültür alabalıklarından istediğinizi oltayla yakalayabiliyosunuz sonrada pişirip size servis yapıyorlar.
Değirmendere şelaleden 200mt. sonra önce kendi oluşturduğu kanyona akmakta. 1-1,5 km. sonra başka bir dereyle kesişmekte. Aynı zamanda kanyonu birsüre sağlı sollu orman yolu takip etmekte. Şelaleden dere içindeki küçük patikadan derenin akış istikametine doğru ilerlerken çevrenizi saran yusufçuklar, kelebekler, kuş sesleriyle bu muhteşem doğanın tatını çıkartırken eski sudeğirmenlerininden arta kalan yekpare değirmentaşlarınıda görebilirsiniz. Patikanın bitiminde su 3-4 mt. yükseklikten kanyonun içine düşmekte, bundan sonra sağınızdaki orman yoluna çıkıp yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. Siz orman yolundan ilerlerledikçe kanyonun dahada derinleşmekte olduğunu göreceksiniz. Biraz ilerleyince su yukarıda bahsettiğim diğer dereye ve bu derenin oluşturduğu kanyona kavuşmakta. Bu birleşimden doğan yeni derede Uzunlar Köyü altında Karpuz Çayı’yla birleşip Kızılot beldesinden denize ulaşmakta.
Biz kanyonun içine inmek için iki derenin kavuştuğu yerden, belli belirsiz bir patikadan bazen yanlış yolda
olduğumuzu düşünüp geri dönme hissine kapılmamıza rağmen büyük bir gayretle kanyona inmeyi başardık. Yalnız bu herkese tavsiye edeceğim bir yol değil çünkü çok sarp ve heran düşme tehlikesi var. Eğer orman yolunu sonuna kadar takip ederseniz mutlaka kanyona inmek için daha uygun biryer bulabilirsiniz.Kanyona indikten sonraki ruh halini anlatan tek kelime koşulsuz huzur olurdu herhalde. Yapacağınız tekşey bunun tadını çıkarmak.
Yol Tarifi
Manavgat istikametinden gelenler Alanya’ya doğru yaklaşık 17 km. yol aldıktan sonra Kızılot beldesinin çıkışında Çavuşköy, Uzunlar yol kavşağına varır. Alanya tarafından gelenler ise Kızılot Beldesine hoşgeldiniz tabelasını ( Cristal Otel Admiral’ ı ) geçtikten 200 m. sonra Çavuşköy kavşağına varır. Kavşaktan şelale aşağı yukarı 13 km. sürmekte. Önce Çavuşköy’ün içinden geçilir ve yoldan sapmadan Uzunlar yönüne devem edilir. Uzunlar yol ayrımına vardıktan sonra Uzunlar’a sapmadan yola devam edilir. Birsüre sonra yol ikiye ayrılmakta bu yolayrımından sağa yokuş yukarı yani Halitağalar Köyü istikametine sapılır. Halitağalar Köyü içinden geçtikten sonra köy çıkışında bir çeşme göreceksiniz, bu çeşmeyi geçtikten 150-200 mt. sonra sola toprak yola saparsanız yolun sonu sizi Değirmendere Şelalesi’ne ulaştıracak.