Günümüzde ibadete açık olmayan; fakat Antalya’nın simgeleri arasında gösterilen Kesik Minareli Camii, şehre gelen turistler tarafından ziyaret edilen yerlerden biridir.
Köklü bir geçmişe sahiptir Kesik Minareli Camii. İlk dönemlerinde kilise olarak inşa edilmiş olsa da II. Beyazıt’ın oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir. XIX. yüzyılda geçirdiği yangın sonrası minaresinin ağaç kısmı yanınca Kesik Minareli Camii olarak anılmaya başlanmıştır. Eşine az rastlanır bir dini yapı olan Kesik Minareli Camii en son 1974 yılında restore edilmiştir.
Yapının aslı roma mabedi olup daha sonra üzerine bizans çağında roma malzemeleri kullanılarak 5 nefli bir kiliseye çevrilmiştir. Beşik tonozlu olan kilise ortadan manastır tonozu ile ikiye bölünmektedir. martek konumu itibariyle plan verecek kadar bellidir. Selçuklular devrinde onarım hatta ilave gördüğü bilinmektedir. Asıl camiye çevrilmesi Şehzade Korkut (1470-1509) zamanında olmuştur. Bu yüzden bazı kaynaklarda Korkut Camii olarak geçer. Bu onarımda cepheye yani batı kısmına portal yapılmıştır. Güney kısmına ise portal ile aynı yükseklikte kare planlı minarenin kürsü kısmı ve minaresi ilave edilmiştir. 1314 yılında yangın geçiren cami 1974 yılında yeni bir oranım daha görmüştür. “Cumanın camii” diye de bilinen kesik minare kilise olarak Meryem Ana’ya adanmış olup Panaglia Kilisesi olarak da adlandırılmaktadır.
Ayrıca Antalya’ da Türklere ait ilk camiidir.